Ardıç Çayı, faydalarından eski zamanlarda Kuzey Amerika yerlileri, İskitler, Romalılar ve Vikingler yararlanmışlardır. Ardıç çayının içermiş olduğu çok sayıda esansiyel yağlar sayesinde kendine özgü tadı ve kokusu vardır. Ayrıca ardıç çayı birçok vitamin içerdiğinden dolayı da yaşlanma sürecini geciktirir, hayat enerjisini geri kazandırır, genel sağlığı iyileştirir ve kolesterolü düşürür. Ardıç (Juniperus communis) servigiller familyasından olan iğne yapraklı bir ağaç çeşididir. Ardıç bitkisinin mavi renkli sulu meyveye benzeyen kozalakları bulunmaktadır. Bu bitkinin Ana Vatanı Kuzey Amerika olarak bilinmektedir. Şifa amaçlı ardıç ağacının tüm kısımları kullanılır. Ardıç kozalakları eylül sonu ile ekim ayında sabahın erken saatlerinde açık ve kuru havalarda toplanmaktadır. Alternatif tıp alanında kullanılan ardıç bitkisinden yapılan ardıç çayı yağı, ardıç yağı tentürler, alkollü ekstraktlar ve esans kullanılmaktadır. Ardıç bitkisinden hazırlanan ilaçların kullanım kapsamı oldukça geniştir. Bu tip ilaçlar genitoüriner, akut solunum yolu hastalıkları, böbrek hastalıkları, iltihaplı hastalıklar ve antiscorbutic olarak kullanılmaktadır. Ayrıca bu bitki ilaçları haricen uyuz, romatizmal ağrılar, radikülit, egzama, poliartrit ve çeşitli sebeplere bağlı dermatit hastalıkları, bir ağrı kesici ve rahatlatıcı olarak da kullanılır. Eski çağlarda özellikle de salgın hastalıkların baş gösterdiği dönemlerde evlerde dezenfekte amaçlı tüten ardıç dalları ile tütsüleme yapılırdı. Bir gün içerisinde bir hektar alan üstünde ardıç ormanları, yaklaşık otuz litre civarında şifalı uçucu maddeler üretmektedir. Bu oran bütün bir şehri virüs ile mikroplardan arındırmaya yeterlidir. Eski zamanlardan beri zatürre, bronşit, tüberküloz hastaları ve astımı iyileştirmek için ardıç ormanlarına giderler.